x
DENİZ DEFTERİ
14 May 2025
Deniz Çevre Kirliliği ve MARPOL Düzenlemeleri

Deniz Çevre Kirliliği ve MARPOL Düzenlemeleri

Deniz taşımacılığı, küresel ticaretin bel kemiğini oluştururken, çevresel etkileri de göz ardı edilemeyecek seviyelere ulaşmıştır. Gemi kaynaklı kirlilik, deniz ekosistemlerini tehdit eden en önemli faktörlerden biridir. Petrol sızıntıları, sintine suyu boşaltımı, egzoz emisyonları ve plastik atıklar gibi unsurlar deniz yaşamına zarar vermekte, su kalitesini düşürmekte ve küresel ısınmaya katkıda bulunmaktadır. Bu nedenle, uluslararası düzeyde deniz çevresini koruma amacıyla çeşitli düzenlemeler yürürlüğe konulmuştur.

Bu düzenlemeler arasında en kapsamlı ve etkili olanı, MARPOL (Marine Pollution – Deniz Kirliliği) Sözleşmesi olarak bilinen uluslararası anlaşmadır. MARPOL, Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından 1973 yılında kabul edilmiş ve 1978’de yürürlüğe girmiştir. Günümüzde, deniz taşımacılığının çevre üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek için dünya genelinde birçok ülke tarafından uygulanmaktadır.

Deniz Kirliliğinin Başlıca Kaynakları

Deniz kirliliği, gemilerden kaynaklanan farklı türde atıklar ve çevresel faktörler nedeniyle meydana gelir. Başlıca kirlilik türleri şunlardır:

  • Petrol ve Kimyasal Döküntüler: Tanker kazaları veya yanlış atık yönetimi nedeniyle denizlere sızan petrol ve kimyasallar, su ekosistemini olumsuz etkileyerek canlıların ölümüne neden olur.
  • Sintine Suyu ve Atık Sular: Gemi makinelerinden sızan yağlı sintine suları, uygun şekilde arıtılmadan denize boşaltıldığında ciddi kirliliğe yol açar.
  • Hava Kirliliği ve Emisyonlar: Gemi motorlarından çıkan kükürt oksit (SOx), azot oksit (NOx) ve karbon dioksit (CO₂) gibi gazlar, hava kalitesini düşürerek asit yağmurlarına ve iklim değişikliğine katkıda bulunur.
  • Katı Atıklar ve Plastik Kirliliği: Gemi personeli veya yolcular tarafından denize atılan plastik, metal ve diğer katı atıklar, deniz ekosistemine uzun vadeli zararlar verir.

MARPOL Sözleşmesi ve Ana Ekleri

MARPOL, gemi kaynaklı kirliliği önlemek için belirlenen altı ana ekten oluşur:

  1. Ek I – Petrol Kirliliği: Petrol sızıntılarının ve sintine suyunun denize boşaltılmasını önlemek için katı kurallar içerir.
  2. Ek II – Zehirli Sıvılar: Gemilerde taşınan sıvı kimyasal yüklerin yönetimi ve güvenli boşaltılması için standartlar belirler.
  3. Ek III – Paketlenmiş Zararlı Maddeler: Tehlikeli yüklerin taşınması sırasında sızıntı ve dökülme risklerini en aza indirmeye yönelik düzenlemeler içerir.
  4. Ek IV – Atık Sular: Gemi tuvalet atıkları ve gri su boşaltımı için kontrol mekanizmalarını kapsar.
  5. Ek V – Katı Atıklar: Plastik dahil her türlü çöpün denize atılmasını yasaklayan hükümler içerir.
  6. Ek VI – Hava Kirliliği: Gemi egzoz gazlarındaki kükürt ve azot oksit emisyonlarını azaltmaya yönelik düzenlemeler içerir.

MARPOL Düzenlemelerinin Etkileri ve Uygulamalar

MARPOL’un uygulanması, denizcilik sektörüne çeşitli etkiler getirmiştir. Öncelikle, petrol ve kimyasal sızıntıları büyük ölçüde azalmış, yeni nesil gemiler daha çevreci motor sistemleriyle donatılmış ve yakıt kalitesi artırılmıştır. Özellikle Ek VI kapsamında düşük kükürtlü yakıt kullanımı teşvik edilmiş, gemi emisyonlarını azaltmak için Emisyon Kontrol Alanları (ECA) belirlenmiştir.

Buna ek olarak, gemi atık yönetimi politikaları sıkılaştırılmış, limanlar atık alım tesisleriyle donatılmış ve sintine suyu arıtma sistemleri yaygınlaşmıştır. Bu sayede, gemilerin çevreye olan zararları en aza indirilmeye çalışılmıştır.

Denizcilik Sektörü İçin MARPOL Uyum Süreci

Denizcilik firmaları, MARPOL’a uyum sağlamak için çeşitli önlemler almak zorundadır:

  • Atık Yönetim Sistemleri: Gemi atıklarının toplanması, ayrıştırılması ve uygun şekilde bertaraf edilmesi için geliştirilmiş sistemler kullanılmalıdır.
  • Balast Suyu Yönetimi: Yabancı türlerin taşınmasını önlemek amacıyla ballast suyu yönetim planları oluşturulmalıdır.
  • Düşük Emisyonlu Yakıt Kullanımı: IMO’nun 2020 düzenlemesine göre, gemilerde kullanılan yakıtın maksimum %0.5 kükürt içeriğine sahip olması gerekmektedir.
  • Yeşil Teknolojilere Yatırım: Rüzgar ve güneş enerjisi destekli gemiler, LNG gibi düşük karbon salınımına sahip yakıtlar ve filtre sistemleri yaygınlaştırılmalıdır.

Özel Bölgeler ve MARPOL Düzenlemeleri

MARPOL kapsamında, deniz kirliliği açısından özel hassasiyete sahip bölgeler belirlenmiştir. Bu bölgeler, coğrafi ve ekolojik yapılarından dolayı kirliliğe karşı daha savunmasız olup, burada seyreden gemilere daha sıkı çevre kuralları uygulanmaktadır. MARPOL sözleşmesi kapsamında özel hükümlere tabi olan bu bölgeler şunlardır:

  • Akdeniz, Ege Denizi, Marmara Denizi, Karadeniz
  • Kızıldeniz, Aden Körfezi
  • Basra Körfezi
  • Baltık Denizi, Kuzey Denizi
  • Karayipler Çevresi
  • Antarktika Çevresi (60° enleminin güneyi)

Bu bölgelerde gemilerin atık boşaltımı, yakıt kullanımı ve sintine suyu yönetimi gibi konular daha sıkı denetlenmekte olup, kirliliği önleyici ek tedbirler zorunlu hale getirilmiştir.

Türkiye İçin MARPOL’un Önemi

Türkiye, üç tarafı denizlerle çevrili ve uluslararası deniz ticaret yolları üzerinde stratejik bir konumda yer alan bir ülkedir. İstanbul ve Çanakkale Boğazları gibi yoğun gemi trafiğine sahip su yolları, deniz kirliliği açısından büyük bir risk taşımaktadır. MARPOL düzenlemelerine uyum, özellikle Marmara Denizi ve Karadeniz’in korunması, deniz ekosisteminin sürdürülebilirliği ve Türk limanlarının uluslararası standartlara uygun hale gelmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Türkiye, bu düzenlemelere uyum sağlayarak hem çevresel etkileri azaltmakta hem de denizcilik sektörünün rekabet gücünü artırmaktadır.

Deniz çevre kirliliği, hem ekolojik hem de ekonomik açıdan büyük sorunlara yol açmaktadır. MARPOL sözleşmesi ve diğer çevre düzenlemeleri, bu kirliliği en aza indirmek için kritik bir rol oynamaktadır. Denizcilik sektörü, bu kurallara uyum sağlayarak sürdürülebilir ve çevre dostu taşımacılığı teşvik etmelidir. Gelecekte, yenilenebilir enerji kaynaklarının ve daha verimli gemi teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla deniz taşımacılığının çevresel etkileri önemli ölçüde azaltılabilir. Teşekkür ederiz! Denizcilik ve çevre koruma konularında daha fazla bilgi için bizi takip etmeye devam edin.

About Author

Yunus Emre Canpolat